İzlanda

İzlanda maceram iki sene önce 1 haftalık İzlanda tatilimde eşim ile tanışmamla başladı.
Daha önce Kıbrıs, Ukrayna ve Gürcistanı ziyaret etmiştim. İzlanda tatilim okuduğum bir haberde gördüklerime dayanır. O haberde İzlandanın erkek nüfusunda aşırı düşüş olduğu bu yüzden İzlandada 4 kadına 1 erkek düştüğü yönünde ki haberi okuyup ülke ekonomisi için erkek işçi arandığı yönünde devam eden bir yazıydı. Haberi okuduktan sonra bende merak uyanmıştı. Böylelikle bir sonraki tatilim için İzlanda tatilinde karar kıldım. İnternete İzlanda, İceland diye arayıp baktım. İzlanda kızlarının güzelliği beni etkilemişti. Zaten oldum olası sarışın beyaz tenli kızlara karşı zaafım vardır. Gerçi eşim kızıl saçlıdır.

İzlanda Reykjavik
İzlanda Reykjavik

Ailece varlıklıyız. Babam sıfırdan sokak satıcılığından başlayıp bugünkü sayısız dükkan alışveriş merkezi iş hanları sahibi olmuş biridir. Kendiside her sene en az 4-5 yere gezmeye gider. Bu özelliğini de bana aşılamıştır. Okumamı çok istemiş ama okumaya pek hevesim olmadığı için en azından lisan kursalrına yollamıştı. 3 ayda İngilterede lisan okuluna bile yolladı. İyi derecede İngilizce öğrenmeme neden oldu. Ama iş konusunda okumadığım için yanında çalışıyorum. Sakın düşünmeyin patronun oğlu veya mağaza sorumlusu diye, bildiğiniz tezgahtar olarak çalışıyorum. İşinde kimseye torpil ve ayrıcalık yapmaz. Hatta oğlu olduğum için beni köpek gibi çalıştırır. Aldığım maaş diğer çalışanlar ile aynidir. Bu parayı kendi özel harcamalarımda kullanırım. Geriye kalan yeme içme giyim benzin telefon masraflarımı babam karşılar yılda bir kez de 7-10 gün arası hangi ülkeye gitmek istiyorsam uçak biletim vize masraflarım ve konaklamamı karşılar gerisine karışmaz. Bu yüzden babama İzlanda gezisi yapacağımı söyledim. Babamda turizmci arkadaşı olan Alp amcaya durumu aktarıp düzenlemeleri yapmasını istemişti.

İzlanda Açık Hava Kaplıcası
İzlanda Açık Hava Kaplıcası

İzlanda vize başvurusu için 3 gün sonra Alp amca ile İstanbula gittik. Mecidiyeköyde Danimarka elçiliğine geldik. Alp amcaya Amca burası Danimarka elçiliği ben İzlandaya gideceğim diye çıkıştım. Alp amca ise İzlanda elçiliği Türkiyede yok o yüzden Danimarka elçiliğinden başvuru yapmamız gerekir diye açıkladı. Girip İzlanda vizesi için başvurumuzu yaptık. Başvuruda Babamın şirketinde yönetici olarak çalıştığıma dair göstermelik bir belge ile başvuru yaptım. Meğer vize almada kolaylık için yapılmıştı. Sonra geri döndük. Geriye kalan tüm işlemleri Alp amca halletti. Bende hazırlıklara başladım.
14 saat süren yolculuğum Londra aktarmalı idi. Sonunda İzlandaya gelmiştim. Hava alanında hiç unutmam ne olduğu belirsiz dört farklı yöne bakan erkek heykelleri vardı. Hava alanından hotelin servisi beni karşılamıştı. İlk işim hotele yerleşmek oldu. Odada bavulumu açıp yerleşirken, kapıyı bir bayan çaldı. Bayan benle ilgilenecekti. Bayanın boyu yaklaşık abartısız iki metre vardı. Benle ertesi günün programını konuştu. Sabah erkenden kalktım. Bayanla işkenceyi andıran bir İzlanda turu yaptım. Araç değiştirdik 4 kez küçük uçakla yolculuk yaptık. Turun tek güzel yanı doğal güzellikleri idi. Bir sürü şelale, gayzer ve doğal kaplıca vardı ben şahsen havanın soğuk olmasını bekliyordum ama hava iyiydi. Tek kazak ceketle tüm gün gezip dolaştım. Akşama otele döndük. Akşam dediğime bakmayın orda gece olmuyor inanın. Hava her zaman aydınlık gece yarısından sonra 3-4 saatliğine güneş gidiyor ama hava yine aydınlık sayılır karanlık hiç yok.

İzlanda Şelalesi
İzlanda Şelalesi

Sabırsızca İzlanda geceleri ile buluşmak için hotelden çıkıp dolaşmaya başladım etrafta bulunanlara sorarak İzlanda gece hayatının canlı olduğu bölgeye ulaştım. Bu arada isimlerin hiç biri aklımda değil çünkü telafuzları bile zor. Okadar gitmeme rağmen alışamadım. Yani başkent için söyleyeyim Reykjavik anlayın işte. İzlanda zaten küçük bir ada. İlk izlenimlerim İzlanda tatiline çıkmakla hata yaptığım yönündeydi.
Gördüğüm kadarı ile barların içi hareketliydi. En kalabalık olan bara geçtim. İçeride Bayanlar daha fazla idi. İte kalka bara yaslandım. Hemen bir bira söyledim. Barmen olan kız hemen bir bira verip on iki avro dedi. Fiyatı duyunca şok oldum. Çok uçuk bir fiyattı. Biramı içip çıktım oradan. Yolda yürümeye devam ettim. Birkaç barı ve kulubü denedim ortam hepsinde canlı hareketli ve bayanlar denildiği gibi çoğunlukta. Bayanların hepsi bakımlı yapılı uzun boylu ve de çok çekici idiler. İlk gece hiçbir kıza yanaşmayıp sadece ortamlara baklmakla yetindim.

İzlanda Geceleri
İzlanda Geceleri

Ertesi sabah yine rehber geldi ama ilk günden tecrübeli olduğum için gezi istemem bana şehri tanıtırsan iyi olur dedim. Ek ücret talep etti. Bende verdim 120 avro. Çıkıp dolaştık caddelerde kafeler vardı bir ikisinde durduk. Tabi oradaki fiyatlarda uçuktu. Bir esperesso yaklaşık 10 avro. Hesabı istedim meğer hesap kasaya ödeniyormuş. Çıkarken hesabı ödedim. Yanımdaki rehbere iyi görünmek için 10 avro tips verdim masamıza bakan kıza. Nerdeyse dayak yiyordum. Sert bir tavırla kasanın yanındaki tips kutusunu gösterip söylenerek yanımızdan ayrıldı garson. Meğer bahşiş verilmesi uygun değil tips kutusuna atacakmışsın.
Acıktığımız için yemek yiyecektik internette her türlü et yedikleri yazdığı için tedbirliydim. Rehbere dönerci bulunur mu dedim. Var deyip beni götürdü iki türk kardeşimiz çalıştırıyordu. Ama onlar ile tanışamadım içerde değillerdi. Bayanla az daha dolaştık beni bir kiliseye götürdü çok güzel Avrupa’dakilerin aksine sadeliği ile göz kamaştırıyordu. İzlandada görülecek yerlerin başında geliyormuş.

İzlandanın Meşhur Kilisesi
İzlandanın Meşhur Kilisesi

Akşam olmuştu. Hotele tek dönerim deyip rehberi yollattım. Dolaşmaya tek başıma devam ettim. Parkta oturan bir gurup gençle sohbet etmeye başladım. İyice kaynaşınca yemek yiyelim mi diye sordular. Bende hemen Dönerci var oraya gidelim diye cevap verdim. Bana Türkmüsün diye sordular. Ama soruş biçimleri değişik geldiği için yok değilim neden diye sordum. İşte o zaman gençler anlatmaya başladılar. Geçmişte yani asırlar önce Osmanlı zamanında Türkler adayı işgal etmiş halka türlü işkenceler yapıp, yakıp yıkmış, tecavüz edip yüzlerce İzlandalıyı kaçırmışlar. Hatta uzun seneler boyunca İzlanda’da yasa vardı dedi. Türk öldürmek suç değildir diye. 20-30 sene öncesine kadar bu yasa yürürlükteydi diye ilave edince kızarıp bozardım. Allahtan tipim sarışın ve yeşil gözlü olduğu için tipten yırtmıştım Babam sağ olsun fiziki özelliklerim ondan geliyor. Meğer değil son zamanlarda asırlar önce bile kendimizi iyi tanıtmışız oralarda. Ardından genç devam etti bu konuları herkes bilir hatta yakın geçmişte de bir Türk ile evli olan İzlandalının olayı var Türk çocukları alıp kaçırıyor mahkemelik oluyorlar anneye çocukları göstermiyor senelerce diye ilave edince iyice emin oldum Türklere hiç iyi gözle bakmıyorlardı. Bende salladım Bulgarım adımı da babam boksör Muhammed Ali hayranı olduğu için Ali koydu dedim.

İzlandalı Kızlar
İzlandalı Kızlar

Gençlerden ayrılıp hotele döndüm. Gece dışarı çıktım ama İzlanda Gece Hayatından pek beklentim kalmamıştı açıkçası. Gidip İzlanda tatilim bitene kadar zaman öldürecektim. Yine ilk gittiğim bara oturmuş bu sefer vodka istemiştim. Etrafla ilgim yoktu içip hotele yatmaya gidecektim. Herhalde bu halim dikkatini çekmiş olacak ki kızıl saçlı bir kız sırtıma hafifçe vurarak. Neşelen bu gün benim doğum günüm dedi. Şaşırıp gelen kıza baktım. Tabi bu söylediklerini İzlandaca söylemişti. İngilizce olarak özür dilerim anlamadım dedim. Kız turist olduğumu anlayınca yanıma oturup. İzlanda gezisinden nasıl memnun musun? diye sordu. Sallayıp iyidir dedim kısaca içip kalkacaktım. Fazla kaynaşmaya niyetim pek yoktu ama kızın diğer arkadaşları da yanımıza geldi benim hakkımda konuştukları belli idi. Az sonra beni kendi masalarına davet etti. İlk başta isteksizdim ama çok ısrar ettiler. Kalkıp oturdum. Bir müddet kendi aralarında konuştular dillerini anlamadığım sıkılmıştım ki, kızıl saçlı elini tekrar uzatarak Miraa Maaattaadottir deyip kendini tanıttı. Ama Mira de dedi. Bende Ali Bulgarım dedim. Diğerleri de kendilerini tanıttı isimleri bile telafuz edemiyordum.

İzlanda Bar Kızları
İzlanda Bar Kızları

Bardan çıkıp dışarıda az yürüyüp başka bir yere gittik. Disco bardı gittiğimiz yer. İlk göze çarpan bizim discolardaki gibi paçoz değil hepsi düzgün ve de düzenli giyimli olması idi. Tüm İzlanda barlarında ve İzlanda Disco clublarda da bu durum vardı kılık kıyafetleri çok düzgündü. Doğum günü kutlamasına orda devam ettik. Orda bizim boğma rakı gibi ama daha serti olan yerel içkiden içmeye başladık. Kaçıncı bardağı içtiğimi bilemem ama sarhoş olmuştum. Kendimi müziğe ve de dansa kaptırıp eğlenmeye devam ettim sonrasını hayal meyal hatırlıyorum. Mira ve arkadaşları beni hotele bırakmışlardı. O kadar barın içinden aklımda kalan barın adı B5 dır.
Sabah yine rehber geldi. Geceden kalma olduğum için onu yollatıp uykuya devam ettim. Bir müddet sonra yine kapı çalınıyordu bayan sesi Ali diye çağırıyordu. Bayan rehberdir deyip tekrar yollatmak için kapıyı açtım. Karşımda Mira davet etmeden odaya girdi eli ile burnunu tıkayıp camları açtı içerisi alkol kokuyor dedi. Giyin aşağıda bekliyoruz dedi. Aşağı indiğimde geceki ekip beni bekliyordu. Sana İzlandada gezilecek yerleri dolaştıracağız deyip, beni de alıp dolaştırdılar. Kiliseye tekrar götürdüler. Gittiğimi belli etmedim. Gece yine dışarı çıktık. Mira benle çok ilgileniyordu. Kız zaten çok güzeldi de şu Türk olma olayı işi bozuyordu. Gece sona ereceğinde gerekli açıklamayı yapıp parktaki gençlere değindim. Mira da odanda Türk formasını gördüğümde anlamıştım dedi. Zaten öyle bir ayrımcılık yok Türklere karşı ama mesafeli duruyor halkın çoğu dedi. İçim rahatlamıştı. Dışarı çıkıp Gökyüzündeki aurora denen doğal ışık selini izledik. Çok romantikti.

Aurora
Aurora

Yine hotele dönüp uyudum. Sabah rehberle Mira ayni anda kapıda belirdiler. Rehberi yollatıp suratını asan Miraya açıklama yaptım rehberdir diye. Bu sefer tek gelmişti. Çıkıp az dolaşıp beni kafe çiçekçi karışımı olan bir yere getirdi. Küçük ama sıcak bir ortamı vardı. Saat öğlen vakitleri idi. Bana 1-2 sat beklersen tekrar çıkarız deyince bekledim. Hemen orda ki müşteriler ile ilgilenmeye ve çalışmaya koyuldu. Yanımdan geçerken ise devamlı bana bakıp gülümsüyordu. Kasada duran sakalı kızıl saçlı olan adamda bana gayet nazik davranıyordu. İşler durulunca adamla yanıma gelip babam Maaattaa dedi ama Mat diyebilirsin. İsim çağrışım yapmıştı sorunca kendi tam ismi Miraa Maaattaadottir dir yani Maattaa’nın kızı Mira demekmiş onlarda soy isimi yokmuş baba ya da anne adı ile anılıyorlarmış. Araplara benzettim onlarda da tam tersi baba ismi yerine oğlunun babası diye çağrılıyordu. Yani Abu Ali benim babam için örnek verirsek.
Oradan çıkıp tekrar arkadaşları ile buluştuk şehri turladık birbirimizi tanıdık. Aramızda bir şeyler başlamıştı ama tam emin değildim. İzlanda tatilim bitmişti ama Mira sayesinde ilk baştaki tatsız olaylardan kurtulup çok güzel bir İzlanda gezisine dönüşmüştü.

İzlanda Bar Kızları
İzlanda Bar Kızları

Uçak alanına kadar beni yolcu etti. İstanbula döndüğümde aklım hala İzlandada Miradaydı kendimi işe veremiyordum. Bu halim herkesin dikkatini çekmişti. Geceleri dışarı çıkmıyor odamda Mira ile görüşüyordum. Zaman geçtikçe hasretim çoğalıyordu. Dayanamayıp bizim pedere konuyu açıp tekrar 15 günlüğüne İzlandaya gitmek istediğimi söyledim. Oda bana olanları anlat bakarız dedi. Bende anlattım her şeyi. Tamam deyip sen gideceğine onu davet et masrafını karşılar misafir ederiz dedi. Sevinçle Mira ile görüştüm. Kabul etti zaten kendiside gelmeyi planlıyormuş. Uçak biletini de almıştı bana sürpriz yapacaktı. Ama hata ile aktarmalı Antalyaya almış bileti. Zorlukla İstanbul diye değiştirdi Alp amca sağolsun. Mira 8 gün bizde kaldı babam olsun ablalarım olsun Mirayı çok sevdiler ama koplekse de girdiler. Ablalarım rahmetli anneme çekmişlerdi kısa boylu esmer tenliydiler. Miranın boyu onlara göre çok uzun geliyordu. Dönüş günü Mirayı yollattım. Eve geldiğimde Alp amca da vardı bana Bilet ve de İzlanda vizesi belgelerini verdi uçuşum 3 gün sonra idi. İşte bu bende şok etkisi yarattı. Pederde burada durma git iyice tanı emin ol sonra konuşuruz dedi. Kaç gün işten izinliyim diye sorunca süresiz diye cevap verdi babam. Bilete baktım dönüş tarihi açık idi. Hollanda üstünden aktarmalı uçuşla gidecektim. Sevinçle hazırlığa başlayıp yine soluğu İzlanda da aldım. İzlanda hava alanına iner inmez hotel yerine babasının kafesine gittim orada değildi babası belli etmeden kafe ye çağırdı. Mira beni görünce sevinçten boynuma atladı. Şiddetten yere yuvarlandık. İzlanda da 25 gün daha kalıp geri döndüm . 3 ay sonrada tüm ailece İzlanda daydık gerçi kış olmuştu İzlanda da ama bizimkiler kızın ailesi ile de tanışmak istedi. Tanışma faslı iyi geçti. Şimdi yaklaşık 6 aylık evliyim ve de hayatımın en güzel günlerini yaşıyorum.

 

Sitemize bu yazıyı yollayan Ali adlı arkadaşımıza tüm asyarehberi adına teşekkür ederiz.

Toplam 8 Yorum Var

  1. Ali kardeş yazı için bende teşşekkür ederim. Böyle güzel bir anı vede sonuda güzel bir şekilde olması gayet sevindirici. İleriki yaşamınızda sana ve eşin Mira ya mutluluklar dilerim.

  2. Merhaba Ali arkadaşım
    Öyle bir yazı kaleme almışsınki adeta filim tadında olmuş size ve eşinize mutluluklar dilerim

  3. Yazıya nasıl başlayayım ne yazayım diye durdum düşündüm biran çok olumlu şeyler geçirdim kafamdan fakat duygularımı yazıya dökemedim nerede gördüm bilmiyorum ama söyle bir söze rastlamıştım onu yazarak duygularımı ifade edeceğim
    Bazen yazılanlar OKUN’duğu kadar değil; DOKUN’duğu kadar anlaşılır.

  4. Merhabalar her ne kadar bilgilendirici bir yazı olsa da yazınızın uslübunu çok hoş bulmadığımı belirtmek istedim. umarım bir dahaki yazınız daha profesyonelce olur. iyi gezmeler

  5. Çok güzel bir yazı olmuş ama inanasım gelmedi. Umarım doğrudur ve Ali Bey’in mutlu bir evliliği vardır.

  6. çok mütevazı bir yazı olmuş bu ne ya.!!!
    izlanda bar kızları nasıl bir tabir. paranın katabileceği çok az değer olduğunu güzel kanıtlamışsın ali.

Cevap Yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak.


*