What Happens in Bangkok, Stays Asyarehberi

Uzun bir aradan sonra yeni bir içerikle karşınızdayız. Müdavimlerimizden Faruk bey’e yazısından ve ilgisinden dolayı teşekkürler. Tayland’a 2014 ve 2018 yıllarında 2 kere gittim. Bu yazımda iki gezimi de kronolojik olarak anlatmaya çalışacağım. Öncelikle söylemek isterim ki, Tayland benim küçüklükten beri hayalimde olan bir yerdi. Yıllarca gitmek istedim ancak benimle gelecek bir arkadaşımı bulamadım. 2014 yılında artık iznimin de 4 haftaya çıkmasıyla kimseye eyvallah demeyeceğim, ben bu hayali gerçekleştireceğim dedim.


Gitmeden önce ciddi bir araştırma yaptım. Asyarehberi sitesi de benim için güzel bir referans olmuştu. Hatta burada yazdığı bir yazı vesilesiyle Raistlin abimizle tanışıp kendisini olmayan abimin yerine koydum. Çok güzel bir dostluk-kardeşlik ilişkisi geliştirdik. Şu zamanlar da Tayland özlemim depreştiği için sitedeki yazıları okudum. Gidebileceklere katkım olması ve özlemimi dindirmek için de yazmak istedim.


İki konuda açıklama yapmak istiyorum. Ben parayla s*** yapamıyorum. Birkaç kez denedim zevkli olmadı, o çabalama flört daha çok hoşuma gidiyor.


İkinci konuda ortaokulda hastalıktan(bronşit), lisede sınıf komple erkek olduğu için hatun konusunda kriterlerim epeyi düşüktür. Hatta Raistlin’e bir foto atmıştım. “Ben sana para havale edeceğim, yalvarırım bu canikoyla yatma” demişti. Ancak tabi ateşle barut yanyana durmuyor :)))
Anılarıma geçmeden önce uçak ve konaklamaya değinmek istiyorum. Bana göre tatile çıkarken bütçe/konfor dengesini iyi yapmak gerekiyor. Yani düşük bir bütçeyle kaliteli bir tatil yapmak mümkün, ancak ihtiyaçlarınızı buna göre revize etmelisiniz. Tabi dolar ve euro şu an çok yüksek, bu konuyu da anlatacağım. İlk gidişimde Air Astana ile 1600 liraya gittim. 2. Gidişim ise yine aynı tutarla Qatar Airways’leydi. Hepimiz ucuz uçak bulmaya çalışıyoruz birkaç öneri vereyim. Havayollarının kampanyaları oluyor. Bunları yakaladığınızda biraz araştırmanız hayat kurtarır. Mesela ben Qatar Airways ile 600 dolara Bangkok uçuşu bulmuştum. Ancak biraz araştırınca 400 dolara Chiang Mai’ye bilet buldum. Chiang Mai-Bangkok arasını her türlü giderim diye bu bileti aldım. O yüzden gitmeden Aeroflot, Qatar, Emirates, Air Astana, Oman havayollarının tümünün kampanyalarına bakın. Skyscanner ve Momondo gibi siteleri de ihmal etmeyin. Eğer 10 gün gitmeyi düşünüyorsanız turlara da bakın. Tura uymak gibi bir zorunluluğunuz yok, bazen uçak bileti fiyatına paket alabilirsiniz. Çünkü acenteler biletleri önceden alıyor. Aslında bir hayalimde böyle bir tur şirketi açmak 🙂


Neyse uçak konusunda bildiklerimi böyle özetledim. Kalacak yer konusunda ben genelde Airbnb kullanıyorum. Airbnb çoğu binada yasak olduğu için çok uygun fiyatlar çıkabiliyor. Yani daireleri alıp Airbnb üzerinden kiraya verenler indirim yapabiliyorlar. Ama eğer 15 günden az kalacaksanız Airbnb ile uğraşmayın otelde kalın derim. Sitede Booking ve Agoda karşılaştırması gördüm. Bunların ikisi de aynı şirket. Agoda’nın sistemini sevmesem de Asya’da daha etkin olduğu konusundaki yorumlara katılıyorum. Trivago’dan da araştırmanızı öneririm. Belli bölgelerde, belli fiyatlardaki otellerde sorun yaşamazsınız. Daire kiralayacaksanız toplam fiyata ve temizlik ücretine dikkat edin. Özellikle Pattaya’da konaklama fiyatına temizlik ücreti istenebiliyor.


Eğer tek gidecekseniz hostelde kalıp arkadaş edinmek de bir yöntem. Ancak birkaç kızdan yerel rehberlik almak oradaki Avrupalı’larla uğraşmaktan daha kolay geliyor bana. Thai erkekleri ile ise birkaç kez diyaloğum oldu. Ama bana çok samimi gelmediler. Tabi bu insanlarla nerede tanıştığınızda önemli. Birazdan anlatacağım olayda tanıştığımız Bank ile kanka olduk. Evde kalmayı düşünüyorsanız bizdeki gibi büyük evler beklemeyin. 1+1 evler bile 20-30 m2. Ancak bir çift için yeterli, bir de evlerin hemen hemen hepsinde havuz var. Ev tutmanın bir avantajı da mutfak eşyaları olması. Evde tekken veya hatun varken yemek bile yapabilirsiniz. Mesela menemen yapmıştım hatunun çok hoşuna gitmişti. Uzun süre kalacaksanız evi öneririm diyip bu faslı kapatayım.
Gelelim gün gün ilk tatilime.

İlk tatilimde bileti Almaty aktarmalı almıştım. Gitmeden Couchsurfing’ten Almaty’deki hatunlara mesaj attım. Kalacak yer istemediğimi, sadece beni gezdirmelerini istediğimi yazdım. Couchsurfing insanlara bedava konaklama yeri bulmaları amacıyla kurulmuş ancak Türk erkeği olarak konaklama yeri bulamadığınız bir site. Bir yere gidip kimseyi tanımıyorsanız öneririm. Ama Tayland’da verim alamadım. Neyse Azhar isimli birisi dönüş yaptı ve görüşmek üzere sözleştik. Gitmeden önce ben hostelde kalacağım, eğer birlikte kalma şansımız varsa otel ayarlayayım diye üstüruplu bir şekilde yazdım. Tepkisi “aaa ben öyle bir kız mıyım” oldu. Gönlünü aldım ancak keşke almasaydım. Çünkü hostelde resepsiyondaki kız çok güzeldi. Kendisine beni gezdirmeye arkadaşım gelecek, gelmezse sen gezdirir misin dedim, müthiş bir gülümsemeyle “tabii” dedi. Hatta yatağa bakmaya gittim geri döndüm, harita açmış şuraya şuraya gideriz dedi gülerek. Birkaç saat uyudum ve Azhar’ın telefonuna uyandım. Çekik gözlü sevdam zaten vardır, Azhar’ı da çok beğendim. Diğer kıza biraz içim acıdı ama yapacak birşey yoktu. Hostel’de diğer bir çocuk daha vardı dağa çıkmak ister misin diye sordu, ben henüz bilmiyordum ama çıkacağım iki dağ vardı.

Kazakistan’da ilginç bir taksi sistemi var. Gidenler bilir tüm Doğu blokunda varmış bu. Yolda duruyorsunuz, araba yanaşıyor nereye gitmek istediğinizi söylüyorsunuz, fiyat uyarsa biniyorsunuz. Siz giderken başkası da binebiliyor arabaya. Taksiler nasıl para kazanıyor merak ettim. Azhar yanımda olmasa bunu göremeyecektim. Almaty çok küçük bir yer yarım günde bitirdik. Sonra bir cafeye geçip oturduk. Azhar’ın patronu da Türkmüş, Türkçe öğrenmeye çalışıyordu. Orda biraz yakınlaşma olunca, gel hostel e geçelim dedim. Allah’tan diğer kızın mesaisi bitmişti. Normalde böyle şeyleri yazmayı sevmem ama Azhar şu ana kadar gördüğüm en müthiş 90-60-90 sahipti. Aradan 6 sene geçti durum değişmedi. Azhar daha sonra beni havalimanına bıraktı ve sonraki günlerde sevgiliymişiz gibi yazıştı ama artık Tayland’daydım. Biraz ayıp oldu kıza ama sonra gönlünü aldım. Önceki gece uçtuğum, ancak birkaç saat kestirebildiğim ve tekrar uçakta olduğum için biraz zorlu bir yolculuk oldu ve Bangkok’a bitik halde geldim. Üstüne üstük beni karşılamaya gelecek olan Katai de gelmedi. Kalacak yeri Ekkamai’de ayarlamıştım.

Ekkamai Gateway alışveriş merkezinde Katai ile buluşup eve geçtik ama bayağı soğuktu. Parasız olunca bu tarz sorunlar oluyor. Gece kaldı ama aynı yatakta yatmayız dedi. Ben de o ara Thaifriendly’den yazışmaya başlamıştım zaten. Thaifriendly’den ücretli hesap almanızı öneririm. Aylık 20 dolar falan ama çok iyi zaman kazandırıyor. Ertesi gün bir kızla buluştuk Starbucks’a gittik. Ama kız tek kelime ingilizce bilmiyor. Translate’den konuşuyoruz. Ama çok tatlı bir şey, Üniversite öğrencisi daha… Baktım olmayacak bunu bıraktım başka bir kız vardı onunla buluştum. Onunla da yemekten sonra eve geçtik. Kız ertesi gün tekrar geldi baktım eşyalarını getirmiş. Ertesi gün de tekrar gelince işi bahane edip gönderdim evden. Ama aklım Üniversitelimde. Kızın ağzından girdim burnundan çıktım eve gelmeye ikna ettim. Eve gelince de başka bir şansı kalmadı tabi ama hem genç olması, hem güzelliği beni çok etkilemişti. Daha sonra herkesin öve öve bitiremediği Pattaya’ya gittim. Burada Thaifriendly’den tanıştığım tüm kızlar para istiyordu, sokaklarda da durum farklı değil. Çalışanlara falan da yazıyorum ama parasız bir şeyler yapmak mümkün değil. Dediğim gibi eğlence anlayışım bara gidip kız alayım tarzında da değil… O yüzden burda bir rock bar buldum ve müziğimi dinledim. Ama alttan alta da dürten birşeyler var ki ne olduğunu bilirsiniz.

Otelime doğru giderken yolda bir ladyboy gördüm. “500 baht short time önce sen bana sonra ben sana” dedi. Dedim “o zaman sen de bana 500 baht vercen, hatta benimki sıfır daha çok vericen” bu sarıldı bana sen çok eğlencelisin senle gidelim diye ama Ladyboy istemediğim için reddettim ve biraz ilerde bir çift ikizlere takke gördüm. Gerçekten kız aşırı minyondu ama dehşet canikosu vardı. O an bazı caniko sahneleri gözümün önüne geldi ve kızla 500 bahta anlaştık. Parayla dediğim gibi zevk almıyorum, bu kız da canikosuna rağmen zevk vermedi iş tamamlandı parasını verdim gitti.

LADYBOY

Walking Street’ten alacağınız kızlarda barfine yok ama kızın vücudunu net göremediğiniz için kasa patlak çıkabiliyor. Barların avantajı bu. Ertesi gün Koh Larn’a gittim (feribotla 30 baht) ve şezlong şemsiye kiralayıp Pattaya’nın iğrenç denizinden uzaklaştım. Kalan gecemi de rock bar ve gözlemle tamamladıktan sonra Pattaya benim için bitmişti. Ancak dediğim gibi eğlence anlayışım böyle. İstanbul’da da pavyona gitmem mesela. Ama kafa dengi 2 veya 4 kişiyle çok eğlenceli olabilir. Bu arada Pattaya’da tepelerde bir yerde restoranı olan Türk bir abimizle tanıştım. Eşi Thai olan bu abi eğer Tayland’a yerleşmeyi düşünüyorsam en mantıklısının burada bir evlilik yapmak olduğunu söyledi. Onun emekli maaşı varmış, restoran da çok lüks bir yer olmasa da eşi yemekleri yapıyormuş. Gayet iyi niyetli bir abimizdi, kendisiyle bayağı bir muhabbet ettim.


Döndüğümde yine Ekkamai’deki evimdeydim. 1 dolar 2 lira olduğu için aylık kiralamıştım ve evi boşaltmıyordum gidip gelirken. Akşama da Ekkamai’deki barlardan birine gittim. Thaifriendly’den bulduğum bir kızla buluştum ve eve gittim. Daha sonraki günlerde de Üniversiteli, eşyalarını getiren kızı birkaç kez daha misafir ettim. Bu arada bir Ladyboy gayet kibar bir şekilde, profilimde ilgilenmediğim yazmasına rağmen benimle tanışmak istediğini söyledi. Ben de profiline baktım, hoştu. Açıkçası yeni şeyleri de burada denemeyeceksem nerede deneyeceğim diye düşündüm ve Gateway’a çağırdım. Biraz muhabbet edip, birşeyler içtik tamamen iyi niyetle takıldık . Sitede Ladyboy’lar ile ilgili çok bilgi yok. Bu yazıda dilimin döndüğü kadar anlatmaya çalışayım. Eğer böyle bir merakınız varsa bunu gidermenin yeri açıkçası Tayland. Ancak Ladyboylarda Top ve Bottom olayı var. Eğer Topsa uzak durun, bu arkadaşlar verdikleri kadar almak da ister. Bottomsa böyle bir durum söz konusu değil. Ladyboylara canikolarını yaptırıp yaptırmadıklarını ya da takım taklavatın yerinde olup olmadığını sorabilirsiniz. Bunu normal karşılıyorlar ve cevabını veriyorlar. Tam operasyon geçirip takım taklavattan da kurtulmuş olanlar var, ama sayıları çok değil. Bunun dışında bu insanlara da tüm kadınlar gibi nazik davranmamız gerekiyor. Onlar kendilerini kadın hissettikleri için bu bedenlerdeler. Çoğu ladyboy normal işinde gücünde ama ağırlıklı kısmı da seks işçisi olarak çalışıyor. Bu yüzden fantezilerinizi gerçekleştirirken karşınızdaki insanın da duygusu olduğunu unutmayın.

Ben sanırım özünde erkek kafa yapısında olmalarından dolayı çok iyi anlaştım bu arkadaşlarla. Dediğim gibi okuduğum yazılarda bunları göremediğim için detaylı anlattım. İkinci gidişimde birkaç hikayemi de paylaşacağım.

About Oxygen 60 Articles
Hayaller ile geçen bir yaşam ve bu hayallerin sürüklediği yolculuklar ve maceralar. İnsan hayatında hayallerin bitmemesi gerektiğine inanan biri olarak yaşamımı sürdürüyorum. Son günlerde sıklıkla blog yazıyorum ve bundan keyif alıyorum.

Bu konu hakkında ilk siz yorum yapın

Cevap Yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak.


*